Hattatların gönlündeki Allah sevgisiyle, ilâhî kelâmı en güzel şekilde yazma gayreti, yazıyı sanat seviyesine eriştirmiştir denilebilir. Hat sanatının tarihi süreci içinde ekol olmuş hattatlar, yazıda yaptıkları büyük yenilikler ile kendilerinden sonraki dönemleri de etkilemeyi başarmıştır. Bu üstadlar yeni hattatlar yetiştirmiş ve nice güzel eserler ortaya konulmuştur.

"Tarihin Akışında Meşhur Hattatlar" sergisinde 17 ilâ 20. yy. 'ın büyük hattatları ve çağımızın kıymetli hattatların eserleri, geçmişten günümüze kronolojik bir sıra ile sunuluyor. Hâfız Osman (ö. 1698), Sultan III. Ahmed (ö. 1736), Mahmud Celâleddin Efendi (ö. 1829), Sultan II. Mahmud (ö. 1839), Kazasker Mustafa İzzet Efendi (ö. 1876), Galatalı Mehmed Izzet Efendi (ö. 1903), Hasan Sırrı Efendi (ö. 1905), Çırçırlı Ali Efendi (ö. 1906), Bakkal Ârif Efendi (ö. 1909), Sâmi Efendi (ö. 1912), Fehmi Efendi (ö. 1915), Aziz Rıfâî Efendi (ö. 1934), Mehmed Nûrî Sivasî (ö. 1935-1945), Kâmil Ülgen (ö. 1958), Mâcid Ayral (ö. 1961), Kemal Batanay (ö. 1981), Hâmid Aytaç (ö. 1982) gibi üstadların eserleri ile Hasan Çelebi (d. 1937), Ali Toy (d. 1960), Mehmed Özçay (d. 1961), Ferhat Kurlu (d. 1976), gibi günümüzün önemli hattatlarının imzasını taşıyan eserlerden oluşan bu yeni seçkiyi sanatseverler ile buluşturmayı istedik. 
Sanatkarların güzele ulaşma arzusuyla her devirde estetik zevklerini yansıttıkları, muhtelif hat çeşitleri ile yazılan bu eserler, yazı güzelliğiyle bizleri kendine hayran bırakıyor...Genellikle hat sanatı; "Cismânî aletlerle meydana getirilen ruhanî bir hendesedir" biçiminde tanımlanmış, harflerin kelime içerisinde birbirleri ile uyumu, kelimelerin satır nizamındaki duruşu, eğimleri, yazının âhengini oluşturmuş, tüm bu unsurlar da gözümüze ve gönlümüze tesir etmiştir. Bu çok kıymetli eserlerde, harflerin estetiğinin yanı sıra birçok yazı çeşidinin de bizde heyecan uyandıran etkilerini seyretme imkanı buluyoruz. Celî sülüs istiflerin ihtişamını, celî divanînin azametini, celî ta’lik yazıların sadeliğini, muhakkak hattının, vakurluğunu, nesihlerin zarifliğini, âdeta bir nakış gibi işlenen gubarîlerin inceliğini...
Bizleri hat sanatı tarihi sürecinde âdeta görsel şölen yolculuğuna çıkaran bu  41 eser, aynı zamanda tembih ve dualarda da bulunuyor. Hattatların aşkla, sabırla yazdığı, müzehhiblerin büyük bir incelikle tezyîn ettiği saygıyla seyrettiğimiz bu eserlerin, mânâları da tefekkür etmemize vesile oluyor...
İşte bu üstadların kaleminden çıkan harflerin âhenginin, mânâ ile bütünleşmesi ise gönüllerimizi derinden etkileyerek Allah'a yöneltiyor.

Ve son olarak;
19. asrın büyük hattatı Mahmud Celâleddin Efendi’nin levhası bize diyor ki;
Kalbinde Allah olanın her iki dünyada da yardımcısıdır Allah
Kalbinde Allah’tan gayrısı olanın her iki dünyada da hasmıdır Allah…